Günah Çıkarma…
Sanırım bir yıl önceydi, sevdiğim bir arkadaşımın psikolojik birtakım sıkıntıları vardı ve o, bu sıkıntıları çözmek yerine daha sıkıntılı bir isimle tanışmıştı ‘Çağrı Sinci’. Ofiste aylak aylak takılırken ‘Madem derdin tasan var, çivi çiviyi söker, gel sana bir çağrı sinci konseri ısmarlayayım’ dedim ve Maslak’tan Kadıköy’e uzanan yolculuğumuzun sonunda vardığımız mekânda tanıştım Dipnot ile, İş bu ya o gecenin sabahı Yenikapı-Hacıosman metrosunda defalarca ‘’Sivil’’ dönmüştü kulaklıklarımda
Kendisi ile ayak üstü ettiğim sohbet sonrasında yeni bir albüm hazırlığında olduğunu söyledi, yapabileceğim bir şey olursa ses etmesinin yeterli olduğunu söylemiştim, o ‘Konser başladı ben yukarı çıkayım’’ dedi, yukarıdaki havayı önceden koklamak için aramızdan ayrılan arkadaşım aşağı indi ve ‘’ Dede yukarısı çok kalabalık benim kafa kaldırmaz gitsek olur mu ?’’ dedi. 2013 yılından bu yana İstanbul’da olan ve senelerdir Çağrı Sinci hayranı olmasına rağmen konserine gidememiş olan bünyeme arkadaş sevdası daha ağır basmış olacak ki oradan ayrıldık, gecenin sonu kelle paça eşliğinde bitti.
Dipnot’un o gece bahsettiği albüm, AVNTGRD SND’den çıkan ve YEG ile yaptıkları ‘’Avangart: Servet Düşmanı’’ albümüydü. Albüm çıkmadan önce sağ olsunlar bülten geçip detayları benimle paylaştılar. Bu sefer benim psikolojik durumlar fenaydı, maili okudum, albümü dinledim, ‘’bunu kesin yazmalıyım’’ dedim ancak yazamadım, ‘’yazamadım ama mail ile düşüncelerimi belirteyim’’ dedim, mail atamadım. Günün sonunda yaptıkları işi bana ileten sevdiğim insanlara dönüş yapamadım, ha bugün ha yarın dedim beceremedim, ne zaman listemde Dipnot çalsa kendinsin haberi olmayan bir mahcubiyet ile dinledim eserlerini.
Yıllar yılları kovaladı, bir gün mail kutuma ‘’Dipnot & Yeg – ”Oratoryo” hk’’ başlıklı bir mail düştü. O mail’i ‘Daha önce kendisine verdiğim sözü yerine getirmediğim halde benimle iletişime devam eden bir arkadaşımdan almışım gibi’’ hissettim. ‘Biz kendisini ciddiye alıp mail attık ancak o dönüş yapmaya bile tenezzül etmedi’ dememişler, bir kez daha eserlerini önceden dinleme şerefine nail etmişlerdi. Bu fırsat o fırsattı, zamanında yapamadığımı geçmişteki düşüncelerimi de içine dahil ederek bir yazı yazacaktım. Albümün kötü olma ihtimalinin olmadığına adım kadar emindim, emin olmadığım şey ya bu seferde yapamazsam duygusuydu, ve bu duygu birkaç gün sonra yerini eyleme bıraktı, evet yine yapamadım.
İş güç ve hayat koşuşturmasından dolayı beceremedim yazmayı, hemen hemen haftada 2 kez albümü baştan aşağı dinliyor ‘Bu akşam bu işi halledeceğim’’ diyordum ama bir türlü odaklanıp iki kelime bile yazamıyordum. Kapının ucuna gelmişken yıllardır dinlediğim ancak konserine gidemediğim bir sanatçının konserinde tanıştığım Dipnot’un ‘’Oratoryo’’ albümünün ilk satırlarını İstanbul’dan 600 km ötede Ankara’da iş için bulunduğum hotelin karşısında bulunan Haymatlos’ta sahne alan Çağrı Sinci Konseri çıkışında yazdım. 8 Aralık tarihinde çıkacak albümün ön dinlemesini 4 Aralık’ta almış, 10 Aralık’ta ilk satırları yazmış ve 25 aralıkta hissiyatımı kaleme alıp tamamlamıştım. Yine geç kalmıştım, ama en azından içim artık rahattı 🙂
Oratoryo

8 Aralık 2023 tarihinde AVNGRT SND müzik ’ten çıkan Dipnot ve Yeg’in ortak albümü olan Oratoryo içerisinde bulundurduğu lirik, epik ve dramatik sözler ile isminin hakkını fazlasıyla veriyor. 12 Parçanın bulunduğu Oratoryo albümünde Dipnot&Yeg’e ‘Didem Yazı, Kamufle, Fuar Ergin, Fredd, Sinem Güngör ve Kodes Kahra’ eşlik ediyor.
Müzikal olarak, Avangart: Servet Düşmanı albümünden daha sert tınılara sahip olan Oratoryo, lirikal olarak dinleyenleri, hak, özgürlük ve sokak hayatı üçgeninde birleştiriyor. Özellikle, kendisine Kamufle ve Didem Yazı’nın eşlik ettiği ‘’Feveran’’ ve solo olarak seslendirdiği ‘’Kalabalıktan Bir Ses’’ parçasının pasif agresif altyapısı Oratoryo’nun en sevdiğim altyapıları arasında yer alıyor.
Gündelik hayatta birçok şeyin kendisini popülerizm’in kollarına bıraktığı 2023 yılının son günlerinde, kuşkusuz sanat ve inandığımız yegâne değerlerden olan hiphop kültürü de bu kollarda can çekişiyor. Hal böyleyken, değişen şart ve koşullara rağmen her ne olursa olsun çizgisini bozmayan sanatçılar benim nazarımda değerlerine bir değer daha ekliyor. Her parçasında olduğu gibi Sert ve Toplumsal Gerçekçi yaklaşımından taviz vermeyen Dipnot, Oratoryo albümünde de Ismarlama Rap’lere karşı taziye mesajını 29 Dakika 53 saniyelik ses dosyasında dinleyenlerine bildiriyor.
Oratoryo, Starlink, Cennet, Feveran ve Kalabalıktan Bir Ses parçaları benim için albümde bulunan diğer parçalardan bir adım daha öne çıkıyor. Kaynağı kesin olarak bilinmemekle birlikte, çileyi anlatan dini şarkıların oratoryoyu ortaya çıkardığı düşünülüyor, Dipnot&Yeg üç tarafı denizlerle çevrili bu topraklarda her gün karşı karşıya kaldığımız çileleri bir sanat eseri haline getirip kulaklarımızda yerini alıyor.
Hiphop Kültürüne
Sevgi ve Saygılar
Uğur